Page 594 - 6-8
P. 594
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Diğer ümerâdan Amasyalı Hasan Bey bin Ömer Bey de 1003’de Estergon harbinde şehîden
vefât etdi.
Hasan Efendi-Hacı Şeyh
Lâdiklidir. Alî mahdûmudur. Amasya’da “Tebyînü’l-Mehârim” mü’ellifi Şeyhü’l-Harem
Sinan Efendi’nin halka-i tedrîsinde ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ü be-nâm oldu. Ba’zı medârise
müderris olduktan sonra Hicâz’a gidip avdetle Halvetiyye meşâyihinden Abdullah Efendi’nin
sohbetinde tasfiye-i bâtın ederek Ahî Darb-hâneci zâviyesi şeyhi olduğu hâlde 1009’da dâr-ı
na’îme rihlet eyledi. Âlim, kâmil, müteşerri’, zâhid, vâ’iz-i meşhûr idi. Mahdûmu Mustafa
Efendi‘dir.
Hasan Efendi-Efteli
Amasya civârında Efte köyünden Alî’nin mahdûmudur. Ulemâdan tahsîl-i ulûm edib
ders-i âm oldu. Hayli müddet tedrîs ile iştigâl ederek Halfet Gâzi müderrisi olup 1011’de
Amasya’ya eşkiyânın hücûmunda vefât etdi. [383] Meşâhîr-i ulemâdan bir müderris idi.
Hasan Efendi -Kara kâdızâde
Amasyalıdır. Kibâr-ı kudâttan “Kara kâdı” demekle meşhûr Hayreddîn Hızır Efendi’nin
mahdûmudur. Bu da tahsîl-i ulûm etdikden sonra ders-i âm ve Şeyhülislâm Zekeriyâ Efendi’den
mülâzım olup medâris-i adîdeye müderris, ba’dehû kâdı oldu. Devriye mevleviyyetiyle ba’zı
bilâd-ı celîleye kâdı olup 1017’de vefât etdi.
Mevâliden âlim, kâmil bir zat idi. Mahdûmları Alî, Mehmed, İbrâhim Efendiler’dir. Alî
Çelebizâde Mehmed Paşa 1074’de maktûlen vefât etdi. Pederinin mescidi mesâlihine bir kaç
dükkân vakf eyledi. Ahfâdından es-Seyyid İbrâhim Çelebi bin es-Seyyid Mehmed Çelebi bin
es-Seyyid Hasan Çelebi bin İbrâhim Efendi bin sâhib-i terceme Hasan Efendi 1147’de bu
mescidi tecdîden i’mâr etdi. Birâderi İbrâhim Efendi’nin tercemesi yazıldı.
Hasan Efendi-Gülşeniyye Şeyhi
Amasyalıdır. Ulemâdan Îsâ Efendi’nin mahdûmudur. [384] Amasya’da Şeyhü’l-harem
Sinan ve Bahşîzâde Fâzıl Yahyâ Efendilerden vesâ’ir ulemâdan tahsîl-i ulûm edib bir müddet
ders-i âm oldu. Akrân ve emsâli gibi sonra İstanbul’a gidip Mü’eyyedzâde Abdulkâdir Şeyhî
Efendi’den mülâzım oldu.
İstanbul müderrisliğini ihrâza müteheyyi iken Koca Mustafa Paşa dergâhı şeyhi meşhûr
Alacahisarlı Necmeddîn Hasan Efendi âsitâne-i feyzine mülâzemet ederek tedrîsden ferâgat ve
tarîkat-ı Gülşeniyyeden ahz-ı hilâfet etdikten sonra şeyhinin izn ü icâzetiyle Amasya’ya avdet
eyledi.
Bu esnâda Ahî Sa’deddîn zâviyesi meşîhati mahlûl olduğundan uhdesine tevcîh edilerek
halkı irşâda muvâzabet ve Hacı Kutlu Şâh mescid-i şerîfinde va’z ü nasîhat etdi. Zâviyenin
ta’âmiyyesini tamâmıyla fukarâ-yı mürîdâna hasr u tahsîs edib kendi zirâ’at etdiği tarlasının
hâsılâtıyla idâre-i ma’îşet etdi.
Son zamânlarında ulemâ ve halkın ricâsıyla haftada bir gün Sultân Bâyezîd câmi-i
şerîfinde va’z ü nasîhat edib esnâ-yı va’zında halkın sayhası câmii inletir, enfâs-ı [385]
mübârekesi çok kimselere gözyaşı döktürürdü. Bu hâl üzere 1020 senesi zilhiccesinin yirminci
gecesi dâr-ı kudse irtihâl etdi.
Âlim, kâmil, gâyet müteşerri’, hadîs u tefsîre vâkıf, sözü gâyet mü’essir, vecîh, mazınne-
i kerâmet, sütûde-sîret bir sîmâ-yı mübârekti. Şeyh Hüsâmeddîn Efendi’nin yanında
medfûndur. Fuzalâ-yı meşâyihden idi.
Nev’îzâde Atâyî Efendi “Zeyl-i Şakâyık”ta diyor ki:
“Eş-Şeyh Hasan Efendi: Belde-i Amasya’dan zuhûr ve iktisâb-ı fazl-ı mevfûr eyleyip
mâh-ı cihân-tâb gibi tahsîl-i kemâl için menzil-i me’lûfundan irtihâl ve dârü’l-mülk-i
588
593

