Page 603 - 6-8
P. 603

Amasya Tarihi Cilt: 8
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               edib bütün ma’iyyetiyle beraber Haleb’e celb edib indirdi. Afvlarını mübeşşir fermân-ı âlî gelip
               herkese sükûnet geldi.
                     1069  senesi  cumâdelâhiresinin  evâsıtında  Haleb  vâlîsi  olan  serdâr  Murtazâ  Paşa’nın
               konağında  akşam  namâzını  kıldıktan  sonra  yemek  esnâsında  Abaza  Hasan  Paşa  ve
               ma’iyyetinde bulunan bütün ricâl ü a’yân tertîb edilen adamlarla i’dâm edilip kesik başları
               İstanbul’a gönderildi.
                     Gâyet  müte’azzım,  anûd,  nehhâb,  vehhâb,  zâlim,  ümmî  bir  adamdı.  Köprü’de  kâ’in
               konağı ve emlâki ve bütün emvâli müsâdere ve evlâd ü ekâribi, etbâ’ u akâribi kâmilen i’dâm
               edildi.

                     Hasan Bey-Yörgüç Paşazâde
                     Amasya  eşrâfından  Yörgüç  Paşa  vakfı  mütevellîsi  Mehmed  Bey’in  mahdûmudur.
               Dergâh-ı âlî çavuşânı silkine girip hayli [414] mühim işlerde istihdâm edildi. Bağdâd, Îrân, Girit
               muhârebâtında ibrâz-ı hizmet ve şecâ’at eylediğinden mîr-livâ olarak devr-i bilâd etdi.
                     1063’de  ceddi  evkâfına  mütevellî  olup  ihtiyâr-ı  tekâ’üd  etdi.  Bu  hâlde  imrâr-ı  evkât
               ederek 1069’da Abazalıların i’dâmı esnâsında vefât etdi. Meşâhîr-i a’yândan hânedân, sahî bir
               zât idi. Mahdûmları Mehmed, Mustafa Beylerdir.

                     Hasan Paşa-Nasûhzâde
                     Amasyalıdır.  Amasya  Beylerbeyi  Şâdgeldi  Paşazâde  Devâtdâr  Ahmed  Paşa’nın
               ahfâdından Sultân Bâyezîd-i Sânî dâmâdı Nasûh Beyzâde Şehzâde Sultân Ahmed bin Sultân
               Bâyezîd-i Sânî dâmâdı Süleyman Bey’in evlâdından Nasûh Ağa bin Alî Bey bin Nasûh Bey bin
               Süleyman Bey’in mahdûmudur.
                     Pederi  dergâh-ı  âlî  kapıcıbaşılarından  iken  bevvâb-ı  Sultânî  olup  umûr-ı  mâliyede
               istihdâm edildiğinden mâliye defterlerinde “Hasan Nasûh Amasya” künyesi ile muharrer ve
               tahsîlât-ı [415] mâliyede müstahdem olarak “Nasûh Ağazâde Hasan Ağa” diye görüldü.
                     Bir  müddet  Lâdikli  Tayyâr  Paşa’nın  ve  ba’dehû  Bayram  Paşa’nın  ma’iyyetlerinde
               bulunarak  Bayram  Paşa’nın  sadâretinde  dergâh-ı  âlî  kapıcıbaşılarından  oldu.  1054  senesi
               zilka’desinin ondördüncü günü Habeş Beylerbeyi olup Cidde’ye gitdi.
                     Ba’dehû  Girid  muhârebesine  me’mûren  Mar’aş  Beylerbeyi  olup  Girid’e  hareket  etdi.
               Girid muhârebesinde gözünün birini kayb etdiğinden “Kör Hasan Paşa” diye iştihâr etdi. 1057
               senesi evâ’ilinde Kastamonu, 1059’da Kars, 1063 senesi rebîülevvelinde Konya Beylerbeyi
               oldu.
                     1064  senesi  zilhiccesinde  Anadolu  Beylerbeyi  olarak  fevka’l-âde  temâyüz  edib  1065
               senesi cumâdelâhiresinde ilâveten ber-vech-i hâss Amasya sancâğı mutasarrıfı ve zilhiccesinde
               sânîyen  Konya  vâlîsi  ve  1067’de  Köprülü  Mehmed  Paşa’nın  himmetiyle  sânîyen  Anadolu
               Beylerbeyi ve sene-i mezbûre zilhiccesinde vezâretle İstanbul kâ’im-makâmı oldu. [416]
                     Ancak  rukabâ-yı  ikbâli  Köprülü  Mehmed  Paşa’yı  tevhîm  edecek  ba’zı  isnâdâta
               mübâderet etdiklerinden 1068 senesi şa’bânının yirminci günü Edirne’ye celb edilerek Girid
               serdârı olup gitdi. Orada 1070 senesi recebinde ecel-i mev’ûduyla dâr-ı bekâya irtihâl etdi.
                     Müdebbir, muktedir, zî-ilm ü servet, şedîd bir vezîr-i vakûr u asîl idi. Vefâtında emvâl ü
               emlâki müsâdere edildiğinden Amasya’da Acem Alî Mahallesi’nde kâ’in muhteşem konağı
               mahdûmları Osmân, Ömer Beylere bırakıldı. Kethüdâsı, birâderi Süleyman Ağa idi. Hânesi
               civârında kâ’in mekteb bunun eser-i hayrıdır.

                     Hasan Bey-Çavuşzâde
                     Amasya eşrâfından ve çavuşân-ı dergâh-ı âlîden Alî Bey’in oğludur. Züamâdan olup 1052
               târîhinden  i’tibâren  beş  def’ada  yedi  yıldan  ziyâde  Amasya  alaybeyi  oldu.  1073  senesi
               evâsıtında Macaristân harbine me’mûren Rûmeli’ne gidip serdâr-ı ekrem Köprülüzâde Fâzıl
               Ahmed Paşa’nın himmetiyle mîrlivâ olduğu hâlde sene-i mezbûre zilhiccesinde harben [417]



                                                           597
                                                           602
   598   599   600   601   602   603   604   605   606   607   608