Page 608 - 6-8
P. 608

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Ancak babasının isyânı üzerine fermânlı oldukta Amasya alaybeyi Peçelizâde Hasan Bey
               bunun ifnâsına me’mûr oldu. Bunu duydukta kaçıp birâderi Hüseyin Paşa nezdine ilticâ etdi.
               Birâderi de Amasya’da tazyîk edildikte dayılarıyla beraber Geldiklan nâhiyesine çekildi. 1100
               senesi recebinde Bağlıca çiftliğinde tutulup rüfekâsıyla beraber i’dâm edildi.
                     Bunun müdebbir-i umûru olan dayısı Boyacızâde Hasan Bey bin İbrâhim Bey ve bunun
               birâderzâdesi Hasan Bey bin Velî Paşa bin İbrâhim Bey de bu esnâda i’dâm edildi. Bunların
               cümlesi de “Yeğenlüler” demekle meşhûr türedilerdi.

                     Hasan Efendi-Sarı Nâ’ib
                     Amasyalı Alî oğludur. Meşhûr Allâme Hızır Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve
               mükerreren Amasya nâibi, ba’dehû bilâd-ı muhtelifeye kâdı olduğu hâlde bu esnâlarda [429]
               vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâdan bir zât idi. Evlâdına Amasya’da “Sarı Nâibzâdeler” dendi.

                     Hasan Ağa-Amca el-Hâc
                     Köprülüdür. Arnavut olup Köprü voyvodası Kozlucalı Alî Ağa’nın mahdûmu ve Köprülü
               Mehmed Paşa’nın ana bir kardaşıdır. Çünkü Mehmed Paşa’nın vâlidesi Râziye Hâtun, pederi
               Hüseyin Ağa’nın vefâtında Kozlucalı Alî Ağa’ya varmış, ondan sâhib-i terceme olmuştu.
                     Sipâhî olup kardaşının sadâretinde sipâhî ocağına kethüdâ olarak “Amca” demekle iştihar
               etdi.  Fakat  birâderiyle  aralarında  üveylik  adâveti  olduğundan  müşârün-ileyhin  ve
               mahdûmlarının sadâretlerinde umduğu kadar ikbâl göremedi.
                     1082’de Kandiye’nin fethinde Girid Top-hâne nâzırı ve 1087 senesi recebinde ricasıyla
               surre-i  hümâyûn  emîni  olup  Hicâz’a  gitdi.  Avdette  Merzifonî  Kara  Mustafa  Paşa’nın  lutfu
               sâyesinde kapıcıbaşı ve 1095’de mütekâ’id olup 1104 senesi şevvâlinde vefât etdi. [430]
                     Âlî-cenâb dîndâr, sâhib-i hayr bir zât idi. İstanbul’da bir mescidi, pederinin vatanı olan
               Yeni Pazar sancâğı dâhilinde kâ’in Kozluca kasabasında bir câmii ve mektebi ve bunları idâre
               edecek  evkâfı  kuyûd-ı  vakfiye  idâresinde  mukayyeddir.  Mahdûmu  sadr-ı  a’zam  Amcazâde
               Hüseyin Paşa ve dâmâdı Enişte Alî Efendi bin Abdurrahmân Efendi’dir.

                     Hasan Paşa-Abdülcelîlzâde
                     Amasyalıdır.  Amasya  sancâğı  kâtib-i  dîvânı  Alî  Efendi  bin  Abdülcelîl  Efendi’nin
               mahdûmudur. Gençliğinde yeniçeri olup hayli müddet yasakçı, bir kaç def’a Amasya serdârı
               olarak Köprülüzâde  Fâzıl Ahmed Paşa’nın Kandiye fethinde gözüne girdiğinden İstanbul’a
               yerleşti.
                     Tedrîcen ocakta terakkî edib silahdâr ağası oldu.  1095 senesi muharreminde Sadr-ı a’zam
               Bayburdluoğlu  Kara  İbrâhim  Paşa’nın  himmetiyle  bâ-rütbe-i  mîr-i  mîrânî  İçil  sancâğı
               mutasarrıfı olarak Rûmeli harbine me’mûr oldu.
                     Ba’dehû Adana, Mar’aş ve 1101’de Musûl Beylerbeyi olup kethüdâsı olan ammizâdesi
               Abdülcelîl  Ağa  bin  Hüseyin  Ağa’yı  [431]  mütesellim  gönderdi.  Kendisi  Rûmeli  harbine
               me’mûr olup avdette Musûl’a gitdi. 1103’de Basra muhâfızı ve 1104’de sânîyen Musûl vâlîsi
               olup 1105’de vefât etdi. Şecî’, gayûr bir Beylerbeyi idi. Birâderi Abdülcelîl Efendi 1121’de
               vefât etdi.
                     Ammizâdesi Abdülcelîl  Ağa Musûl’da yerleşip  kaldı. Bunun evlâdı Mehmed Ağa ile
               İsmâ’îl Paşa meşhûr olup Mehmed Ağazâde Hüseyin Paşa ve evlâdı orada büyük bir hânedân
               teşkil etdi.

                     Hasan Efendi-Fazlızâde Hâfız
                     Amasyalıdır.  Hâtuniyye  câmi-i  şerîfi  hatîb  u  vâ’izi,  hattât-ı  meşhûr  Hâfız  Fazlullâh
               Efendi  bin  Mustafa  bin  Hasan’ın  mahdûmu  olup  pederinden  hutût-ı  mütenevvi’ayı  ahz  ü
               temeşşuk ederek evkâf-ı Sultâniyye kâtibi oldu.




                                                           602
                                                           607
   603   604   605   606   607   608   609   610   611   612   613