Page 611 - 6-8
P. 611

Amasya Tarihi Cilt: 8
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                     Hasan Bey-Yörgüç Paşazâde
                     Amasya eşrâfından Mustafa Bey’in mahdûmudur. Pederinin irtihâlinde ceddi evkâfına
               mütevellî ve meclis-i a’yân a’zâsı olduğu hâlde 1118 senesi evâhirinde vefât etdi. Mahdûmu
               Mehmed  Bey’dir.  Köprülü  Hasan  Ağa  bin  Mustafa  Ağa  da  birâderi  Abdûlbâkî  Paşa’nın
               kethüdâsı olup bu esnâlarda vefât etdi.

                     Hasan Paşa-Firârî es-Seyyid
                     Amasyalıdır. Nalband esnâfından iken Amasya’nın eşrâfı sırasına geçen Çırçırlı Abdullah
               Ağa’nın  mahdûmudur.   256   Buna  Girgirli-Gergerî    denirken  Amasya’nın  Gök  medrese
               Mahallesi’nde  Çırçır  civârında  ikâmet  eylediğinden  Çırçırlı  dendi.  Gerger  Kerkük’ün  eski
               adıdır.
                     Silahdâr Mehmed  Ağa’nın  târîhinde Şehr-i zorlu bir nalbandın oğlu  olduğu yazılıdır.
               Şehr-i zor eyâletinin merkezi, [439] o zamânlarda Gerger-Kerkük şehri idi. Pederi Abdullah
               Ağa,  nalband  iken  Bağdâdlıoğullarının  sâye-i  ikbâlinde  tefeyyüz  ederek  “Çırçırlı  el-Hâc
               Abdullah  Ağa”  diye  iştihâr  etmiş,  Kara  Mehmedoğlu  es-Seyyid  Hasan  Ağa  bin  Hüseyin
               Ağa’nın kerîmesiyle evlenmiştir.
                     Es-Seyyid  Hasan  Paşa,  bu  Yeğen  es-Seyyid  el-Hâc  Hasan  Ağa’nın  kerîmesinden
               Amasya’da Gök medrese Mahallesi’nde doğdu. “Çırçırlıoğlu” demekle meşhûr oldu. Sipâhî
               olup Amasya eşrâfından Hacı Veliyyüddîn Ağazâde Mehmed Ağa’nın kerîmesi … Hâtun ile
               te’ehhül edib Amcazâde Hüseyin Paşa’nın dâ’iresi ağalarından oldu. 257
                     1095’de Hüseyin Paşa’nın Şehr-i zor’a Beylerbeyi olduğu esnâda beraber gidip paşaya
               eyyâm-ı nekbetinde hayli yardımı dokundu. Paşa’nın eyyâm-ı vezâretinde hazînedârı ve birinci
               def’a rikâb-ı hümâyûn kâ’im-mâkamı olduğu 1102 şa’bânında nâ’il-i i’tibâr olup dergâh-ı âlî
               kapıcıbaşılarından oldu.
                     1105’de paşanın ikinci def’a rikâb-ı hümâyûn kâ’im-makâmlığında kapıcılar kethüdâsı
               olarak  şöhret  kazandı.  1106’da  [440]  paşanın  Sakız  muhâfızı  olup  gitdiği  esnâda  azl
               edildiğinden yine Hüseyin Paşa’nın dâ’iresine gitdi.
                     1109 senesi rebîülevvelinde Belgrad muhâfızı olan Hüseyin Paşa sadr-ı a’zam oldukta
               beraber İstanbul’a gelip başbâkî kulu oldu. 1113 senesi saferinde kethüdâ-yı sadr-ı âlî olup
               kesb-i ta’ayyün etdi.
                     Ancak bu kethüdâlığında ba’zı nâ-sezâ harekâtı olduğu Sultân Mustafa-yı Sânîye ismâ’
               edildiğinden  azli  emr  ü  irâde  edildikte  sadr-ı  müşârün-ileyhin  ricâsı  üzerine  1113  senesi
               zilhiccesinin gurresinde vezâretle Şehr-i zor vâlîsi olup İstanbul’dan gitdi.
                     1114 senesi rebîülâhirinde Hüseyin Paşa’nın sadâretten isti’fâsı üzerine Daltaban Mustafa
               Paşa sadr-ı a’zam olup Bağdâd eyâletinden İstanbul’a hareket etdikte Bağdâd eyâleti muhâfızı
               olup hareketi emr edilmişti.
                     Öteden  beri  Mustafa  Paşa,  sâhib-i  tercemenin  hasm-ı  cânı  olduğundan  İstanbul’a
               vusûlünde  müşârün-ileyhin  ba’zı  ahvâl  ü  harekâtını  arz  ederek  i’dâmına  fermân  alıp  [441]
               öteden  beri  vüzerânın  i’dâmında  istihdâm  edilen  Kürd  Kara  Bayram  Ağa’yı  Şehr-i  zor’a
               gönderdi.



               256 Amcazâde Hüseyin Paşa’nın vakfiyesinde 1113 şa’bânında “kethüdâ-yı sadr-ı âlî iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim
                 câmi’ü’l-mehâmid ve’l-mekârim zü’l-câhi’r-refî’ ve’l-kadri’l menî’ es-Seyyid Hasan Ağa bin Abdullah Ağa”
                 diye görüldü.
               257  Amasya sicilinde pederinin ve kendisinin Amasya’da Gök Medrese Mahallesi’nde ikâmet etdiği ve 1117’de
                 târîhli vakfiyesinde de Hâcı Veliyyüddîn Ağa-zâde Mehmed Ağa’nın kerîmesiyle te’ehhül eylediği yazılıdır.
                 Kezâlik nakîbü’l-eşrâf sicillâtında Yeğen es-Seyyid el-Hâc Hasan Ağa bin Hüseyin’in ve bunun kerîmezâdesi
                 es-Seyyid Hasan Ağa bin Abdullah Ağa’nın Amasya sâdâtından oldukları yazılı görüldü. El-yevm Amasya’da
                 “Çırçırlıoğulları” vardır.

                                                           605
                                                           610
   606   607   608   609   610   611   612   613   614   615   616