Page 153 - 6-8
P. 153
Amasya Tarihi Cilt: 9
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hayreddîn Halîl Efendi-Kara Kâdı
Amasyalıdır. İbrâhim bin Hasan mahdûmudur. Amasya ulemâsından Mevlâna Alaeddîn Hayrullah Efendi-Şeyhzâde el-Hâc
Ali Çelebi’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve Amasya medreselerine müderris olup Rûmeli Amasyalıdır. Mehmed Paşa Câmii ittisâlinde kâin tekkenin şeyhi Pir Mehmed Çelebi
kâdı-askeri Amasyalı Abdurrahman Efendi’ye karabeti olduğundan bilâd-ı mühimmeye kâdı mahdûmu ve Emrullah Efendi’nin birâderidir. Ulemâdan tahsîl-i ulûm ve Îcadîzâde Muhyîddîn
oldu. 987 senesi hilâlinde vefât etdi. Mehmed Efendi’den ikmâl-i tahsîl ve tekmîl-i sülûk ederek pederinin yerine Şeyh ve Mehmed
Kibâr-ı kudât ve ulemâdan idi. Amasya’da Menzil-hâne kurbunda bir mescid ve yanında Paşa Câmii vâizi oldu. Vaaz ü tezkîrde asrının ferîdi olup 1048’de dâr-ı naîme rihlet etdi. Kibâr-
bir çeşme yaptırdı. 983’de Kurtboğan civârındaki bağını evlâdına ve İbadullah Çarşısı’ndaki ı ulemâ ve sûfiyyeden bir zât idi.
dükkanlarını da hayrât-ı mesâlihine vakf etdi. Mahdûmları İbrâhim, Hasan, Ali Efendilerdir.
Bunlara ve evlâdına Kara Kâdızâdeler dendi. Hayreddîn Efendi-Hızırzâde el-Hâc
Amasyalıdır. Kudâtdan Mehmed Sâdık Efendi bin Hızır Efendi bin Ya’kûb Efendi bin
Hayreddîn Bey-Cebecibaşı müfessir Hızır Efendi’nin mahdûmudur. [506] İstânbûl’da ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm oldu.
Amasya vâlîsi Şehzâde Sultân Ahmed’in bende-gânından olup müşârün-ileyhin sarayında Sonra Gümüşlü Müftüzâde Ahmed Efendi’nin eyyâm-ı sadâretinde silk-i kudâta girib hayli
hüsn-i terbiye gördü. Tefeyyüz ederek 914’de cebecibaşı olup 918’de Sultân Selîm-i Evvel bilâda nâib ve kâdı olduğu halde 1212 sâlinden sonra vefât etdi. Oğulları Derviş, Mustafa, Şakir
muhârebesinde mün’adim oldu. Şehzâde Sultân Ahmed’in erkân-ı devletinden idi. [503] Mehmed Efendilerdir.
Hayreddîn Efendi-Örenkuşoğlu Hayri Mehmed Efendi-Nâibzâde Hâfız
Amasya civârında Urunkuş Köyü’nde medfûn olan Urunkuş demekle meşhûr Naksud Amasyalıdır. Nüvvâbdan el-Hâc Osmân Efendi bin Mehmed Efendi bin Abdullah Efendi
Baba’nın oğludur. Amasya’da tahsîl-i ulûm ederek Amasya vâlîsi şehzâde Sultân Mustafa’ya bin İbrâhim Efendi bin Ahmed Efendi bin Hayreddîn Efendi mahdûmudur. Ceddi Mehmed
musâhib oldu. Efendi Hayreddînzâde olup Nâib Efendi demekle meşhûr idi.
Şehzâde-i müşârün-ileyhin sâyesinde hayli nüfûz ve servet kazandığından 960 senesi Amasya’da Fazlızâde el-Hâc Ahmed Efendi’den mukaddimât-ı ulûmu görüb İstanbul’a
şevvâlinde şehzâdenin şehâdeti üzerine Bursa’ya kaldırıldı. Orada yirmi yıldan ziyâde ikâmet gitdi. Orada Süleymaniye Tıb Medresesinde ikâmet ve etibbâ-yı hâssadan Mehmed Saîd
ve hayrât-ı şerîfe binâ ve emlâkin vakf ederek 980 sâlinden sonra vefât etdi. İlm ü irfân sâhibi, Efendi’nin halka-i tedrîsinde tahsîl-i ilm-i tıb ederek mûmâ-ileyh el-Hâc Ahmed Efendi’ye
latîf-meşreb bir kimse idi. dâmâd ve etibbâ oldu.
Üstâdının hizmetinde tatbîkât-ı tıbbiyye ile meşgul olduğu esnâda müşârün-ileyh
Hayreddîn Efendi-Hattât Mehmed Saîd Efendi’nin 1166’da azl ve nefyinde bu da Amasya’ya gönderildi.
Amasyalı Mehmed Çelebi mahdûmudur. Amasya hattâtlarından Ramazânzâde Hüseyin Amasya’da tabâbetle iştigâl [507] ederek hayli nüfûz ve servet kazandı, 1198 hudûdunda
Efendi’den hutût-ı mütenevvi’ayı ahz u temeşşuk etdi. Hoca birâderi Ahmed Paşa’nın kâtib-i vefât etdi. Hekîm, âkil, tabib-i hâzık, âlim idi. Mahdûmu Ahmed Naîm Efendi’dir.
divânı olup 1041’de vefât etdi. Meşâhîr-i hattâtînden bir kâtib-i hoş-sohbet idi.
Hayzürânü’l-Harşeniyye-Ümmü’l-Hulefâ
Hayreddîn Efendi-Mütevellîzâde el-Hâc Zehru’l-âdâb, Târih-i Baybars, Ikdü’l-cümân gibi mu’tenâ ve muteber tarihlerde mezkûr
[504] Amasya’da, Hızır ve Mehmed Paşalar’ın evkâf-ı mütevellîsi iken 1124’de azl ve olduğu üzere Amasya’nın nâm-ı diğeri olan Harşenelidir. Bunun için “Hayzürânü’l-
nefy edilen Hayreddînzâde Ali Çelebi bin el-Hâc Ahmed Çelebi bin İbrâhim Efendi bin Ahmed Harşeniyye” dendi.
Efendi bin Hayreddîn Efendi’nin mahdûmudur. Ümerâ-yı Abbasiyyeden Mâlik bin Abdullah 144 senesinde Amasya’ya harben duhûl ve
İstanbul’da tahsîl-i ulûm edib Kazasker Amasyalı İbrâhim Efendi’nin mülâzımı oldu. gâret etdiği esnâda Amasya kiliselerinin birinde hâdime iken kendisini seby ü ahz ederek gâyet
Bunun sâye-i ikbâlinde silk-i kudâta girib hayli kasâbât ve bilâda kâdı ve ser-levha-i kudât-ı güzel ve endâmı mütenâsib melek gibi bir kız olduğundan Halife Ebû Ca’fer el-Mansur’a
Rûmeli olduğu halde 1178 hudûdunda vefât etdi. Birâderi el-Hâc Ahmed Ağa da 1179’da fevt takdîm ve o da mahdûmu, Rey vâlîsi Muhammed el-Mehdî’ye ihdâ etdi.
oldu. El-Mehdî Muhammed Abbasî, bunu istifrâş ve bade’l-i’tâk tezevvüc ederek 158 senesi
zilhiccesinde pederinin vefâtı üzerine taht-ı hilâfete cülûs etdikde büyük bir nüfûz ve itibara
Hayreddîn Bey-Kurdzâde el-Hac nâil oldu. [508]
Amasya eşrâf ve eshiyâsından Hızır ve Mehmed Paşalar evkâf-ı mütevellîsi Kurdoğlu Halife-i müşârün-ileyhin zamanında Mekke-i Mükerremeye gidip orada “Dâru’l-
Mehmed Bey’in mahdûmudur. Pederinden biraz tahsîl-i kitâbet ederek tahrîrât kâtibi ve Hayzerân” demekle meşhûr olan misafir-hâneyi yaptırdı. Bir müddet kalmışdı. Halife
ba’dehû meclis-i idâre baş-kâtibi, 1286’da Amasya sancağı tahrîrât müdürü oldu. Muhammed el-Mehdî iftirâkından bî-huzûr olup gönderdiği şu beyitleriyle teşevvûk ve
1291’de azl edilib sonra meclis-i idâre âzâsı ve 1310’da pederinin irtihâlinde Hızır ve tehassürünü bildirdi.
Mehmed Paşalar’ın [505] evkâfına mütevellî oldu. 1318’de Hicâz’a gidip avdetde 1320 senesi نكل و رورسلا ةياغ ىف نحن
ramazânının yirmi beşinde vefât etdi. رورسلا متي مكب لاإ سيل
Müeddeb, hoş-sohbet, mümsîk, pederi gibi burnundan söylerdi. Oğulları Ata, Müştak, ىّدو لهأ اي هيف نحن ام بيع
İhsan Beyler ve birâderleri de Osmân Nuri, Ahmed, Hamdi Beylerdir. Bundan sonra mütevellî روضح نحن و بّيغ مكنأ
olan Nuri Bey de 1323 senesi evâhirinde vefât etmekle Kurdoğlu hânedânında eski şeref متردق نا لبريسلا ىف اودجأف
kalmadı.
142 143
152