Page 484 - 6-8
P. 484

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               gitdi. Talâkat-ı lisânı Şâh Abbas’ın nazar-ı dikkatini celbetmişdi. Ba’dehû Sancakbeyi olup
               Hâfız Ahmed Paşa’nın maiyyetinde Bağdat muhârebelerine iştirâk ve 1038’de vefât etdi. Tahsîl
               ve terbiyesi güzel, Fars diline vâkıf, hazır cevâb, mütekellim ve natûk idi. Mahdûmları Ârifî
               İbrâhim Efendi, İsmail, Mahmûd beylerdir. Bunlara Çavuşzâdeler de dendi.

                     Abbas Ağa-Zor
                     Amasyalı ümerâdan Koloğlu Mehmed Bey’in oğludur. Pederinin irtihâlinde sipâhi olup
               Girit, Hotin ve Viyana muhârebelerinde yararlıklar gösterip iştihâr etdi. [407]
                     Birkaç defa Amasya kethüdâyeri sonra Sivas mütesellimi, Tokat voyvadası ve Amasya
               beytü’l-mâl emîni oldu. Ancak 1098’de ma’zûl olmasından canı sıkılıp Yeğen Osmân Paşa’ya
               uydu. Gâyet yiğit olduğundan “Zor Abbas” demekle meşhûr oldu.
                     1099’da  Ankaralı  Gedik  Mehmed  Paşa  Sivas  Beylerbeyi  oldukda  tarafından  Sivas
               mütesellimi olmuşdu. Birkaç ay sonra Yeğen Osmân Paşa fermânlı olup kendisine uyanlar
               tenkîl edildiği esnâda vâlî Mehmed Paşa Çorum mutasarrıfı Ceridoğlu Mehmed Paşalar ile
               Erzurum vâlisi Çorumlu vezîr Dursun Mehmed Paşa’ya ilticâ etmişlerdi.
                     Vâlî Dursun Paşa bunları ibtidâ güzellikle kabûl ederek konağında ağırladı. Müteâkiben
               gelen  fermân-ı  âlî  üzerine  üçünü  de  bağlayıp  mahfûzen  İstanbul’a  gönderdi.  1101  senesi
               muharreminin ikinci günü İstanbul’a girdikleri gün üçü de i’dâm edildi.

                     Abbas Efendi-Rûznâmeci Hacı
                     Amasya sipâhilerinden Mehmed Ağa’nın oğludur. Eski sarayın Baltacılar kethüdâsı olan
               Amasyalı Hacı Hüseyin Ağa’nın ma’rifetiyle Enderûn-ı Hümâyûn’a girdi. Burada tahsîl [408]
               ve  terbiye  görüp  terakkî  etdi.  Dâmâd  Ali  Paşa  sadâretinde  bundan  huylanıp  Hacegânlık
               rütbesiyle taşraya çıkardı.
                     1128’de küçük rûznâmeci olduğu esnâda hâmisi Hacı Hüseyin Ağa vefât eylediğinden
               onun ferâşet-i semen hissesini aldı. Ba’dehû devr-i menâsıb ederek Anadolu muhâsebecisi oldu.
               1147’de ma’zûl ve 1148 cumâdelûlâsının yirmi dördünde merhûm oldu. Mahdûmları Ahmed,
               Mehmed Ağalardır. Ferâşet hissesi Ahmed Ağa’ya tevcîh edildi.

                     Abbas Efendi-Turhalîzâde Hacı
                     Amasya eşrâfından esbak menzilci başı Turhallı Hacı Hüseyin Ağa’nın oğludur. Iydîzâde
               Hacı Âkif Mustafa Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib yıllarca ders-i âm ve tedrîs-i ulûm ederek be-
               nâm oldu. Servet ve gınâsı olduğundan medrese müderrisliğinden çekindi. Hacîyan ve a’yân
               meclislerine a’zâ olup 1194’de vefât etdi. A’yân-ı ulemâdan idi. Turhallıoğlu denirdi.

                     Abdülahad Bey-Âbâdoğlu
                     Amasya’nın Hakâla nahiyesi Beyi Sündük bin Âbâd [409] Bey’in oğludur. Hacı Şâdgeldi
               Paşa  zamanında  ümerâdan  olup  Amasya  emâreti  Osmanlı  İmparatorluğuna  iltihâk  etdikde
               bütün Rumeli ve Ankara muhârebelerine girdi. Çelebi Sultân Mehmed’in istiklâline çalışdı.
                     Bu sûretle Çelebi Sultân Mehmed’in emniyyet-i tâmmesini kazandığından Edirne Sarayı
               nâzırı oldu. 818’de yapılan Umur Bey’in vakfiyesinde “mü’temenü’l-mülûk ve’s-selâtîn” diye
               tavsîf edildi. 823’de vefât etdiği zannolunur. Sâdık, müstakîm bir pîr-i muhterem idi.

                     Abdülahad Efendi-Şeyhzâde
                     Amasya’da  Çilehâne  Tekkesi  şeyhi  ve  vakfı  mütevellîsi  Şeyh  Hüsameddîn  Hüseyin
               Efendi  bin  Abdurrahman  Efendizâde  Hâfız  Ahmed  Efendi’nin  oğludur.  Şeyh  Hüsameddîn
               Halvetî hazretlerinin himâyesinde tahsîl ve tefeyyüz edib bir müddet Çilehâne şeyhi oldu. Sonra
               amcazâdesi Abdî Efendi’nin istihkâk da’vâsıyla ma’zûl kaldı. Daha sonra Hazreti Pir İlyâs
               türbedârı ve şeyhi olduğu halde 1078 hudûdunda vefât etdi. Âlim, âbid, kâmil, Halvetî-meşreb
               idi. “Şeyh Ahad” ve bazen “Şeyh Evhad” demekle meşhûr idi. [410]



                                                           479
                                                           483
   479   480   481   482   483   484   485   486   487   488   489