Page 94 - 6-8
P. 94
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hazret-i Mîr Hamza Nigârî Efendi ilm-i tasavvufda yegâne-i asr idi. Bununla beraber
şatahât-ı sûfiyyesi de vardı. Mübâhât-ı sofiyânesini şu beyitleri irâe etmekdedir:
‘Aşkda bî-meselem vâhid-i bî-tâyem men
Bana mânend bulunmaz kime hem-tâyem men
Vahdete sıgmaz ene'l-Hak sözini söylemezem
Rabbi ernî dimezem matlab-ı Mûsâyam men
Şiir ve edebiyyâtda kendisine hâss bir mesleki, bir tavr-ı âşıkânesi vardı. Parmak
hesâbıyla da metîn şiirler söylerdi. Bu türlü eşârından şu beyitleri pek hazîndir.
Ne müdeddir Nigâr Nigâr dimekden
Kalmayubdur cânda ihtiyâr yeri
Kanlar udup bagrım başın yemekden
Hasta gönlüm olmuş âh u zâr yer [295]
Dîvânında güzel na’t-ı şerîfler, âlî gazaller, yanık ve derûnî elemleri terennüm eden
kıt’alar vardır. Fakat bunların içinde sakatât-ı şi’riyyesi, kavâid-i lisanımıza uymayan edebi
gariplikler de vardır. Bunlar da kendisine hâs olan sözlerdir.
Meselâ:
Sorma sebeb-i derdim ey ‘âlic-i pür-fen kim
Izhârına yok tâkat kim bâ‘is-i kanımdır
Kezâ
‘Aşk sahrâsını her lahza hümây-ı gönlüm
Tek ü tenhâ dolanur sanma gezer ‘Ankã tek
Diğer
Hâk-i pâyındır dem-â-dem secdegâh-ı gönlümüz
Tâ ki ol serdâr-ı zülfün bende-i fermânıdır
Diğer
Mürg-i gönül ol turra-i tarrâra dolaşmış
Yâ Rab ne belâdır bana bu zülf-i dil-âvîz
Ve
Köşk-i Nigârı gönül eyle penâh
Eyleye hıdmet sana sultân u şâh
Gûşe-nigâram uca dûr eyle kim
Küngüre-i ‘arş ayağındadır
Diğer
Bakdıkça bana gamzelerin kanıma kaynar
Çeşmin susuyor bagr-ı pür-alkanımı görgeç
Velehu
Dûzahu'l-‘uşşâk firkat-hânede
Fikr-i vaslınla gönül eyler tarab
Kezâ
Ey gönül miftâh-ı mihr ile olur esrâr feth
Bâb-ı muglâkãtı eyler kâse-i ser-şâr feth
Diğer
83
93